MUCHOS SOMOS, We are Many, Çoğuz Biz, Kalabalığız ve Şiir Yücel Nural Çevirisi Eren Arcan Çevirisi İsmail Aksoy Çevirisi |
||||||||
|
MUCHOS SOMOS Pablo Neruda DE tantos hombres que soy, que somos, no puedo encontrar a ninguno: se me pierden bajo la ropa, se fueron a otra ciudad. Cuando todo está preparado para mostrarme inteligente el tonto que llevo escondido se toma la palabra en mi boca. Otras veces me duermo en medio de la sociedad distinguida y cuando busco en mí al valiente, un cobarde que no conozco corre a tomar con mi esqueleto mil deliciosas precauciones. Cuando arde una casa estimada en vez del bombero que llamo se precipita el incendiario y ése soy yo. No tengo arreglo. Qué debo hacer para escogerme? Cómo puedo rehabilitarme? Todos los libros que leo celebran héroes refulgentes siempre seguros de sí mismos: me muero de envidia por ellos, en los filmes de vientos y balas me quedo envidiando al jinete, me quedo admirando al caballo. Pero cuando pido al intrépido me sale el viejo perezoso, y así yo no sé quién soy, no sé cuántos soy o seremos. Me gustaría tocar un timbre y sacar el mí verdadero porque si yo me necesito no debo desaparecerme. Mientras escribo estoy ausente y cuando vuelvo ya he partido: voy a ver si a las otras gentes les pasa lo que a mí me pasa, si son tantos como soy yo, si se parecen a sí mismos y cuando lo haya averiguado voy a aprender tan bien las cosas que para explicar mis problemas les hablaré de geografía. |
We are Many Pablo Neruda Translation from Spanish : Sylvia Sur Of the many men that I am, that we are I could not meet a single one: Lost to me they are under clothing Gone to another town. When all is ready For me to display my intelligence A clown that comes out of hiding Puts words in my mouth. Other times, I am sleeping in the midst Of distinguished people And when I look in me for the brave one A coward that I don't recognize Runs to gather my skeleton In a thousand delicious cautions. When a respected house burns Suddenly the fireman whom I called Turns into the arsonist and this one is I. I am a hopeless case. What must I do to pick myself out? How can I restore myself? All the books which I read Celebrate brilliant heroes Always sure of themselves: I am dying of envy of them. Those movies of winds and bullets Leave me envying the rider, Leave me admiring the horse. But when I ask for the intrepid one Out comes the old deckchair And thus I know not who I am, How many I am, or we are. I would love to ring a bell And pull out my true self Because if I need myself I should not lose me. While I write, I am absent And when I come back, I have left I am going to see if other people too Experience what I experience If they are many just like I am If so they seem to themselves and after having determined this I am going to learn so many many things that to explain my problems I shall speak to them of geography. |
Pablo Neruda
Olduğum pek çok kişiden, olduğumuz kişilerden Tekine bile rastlayamadım Kaybolmuş her biri giysilerinin altında Çekip gitmiş başka bir kente.
Herşey akıllı bir kişi olduğumu Sergilememe hazırken Bir palyaço çıkagelir gizlendiği yerden Ve sözler sokuşturur dilime.
Bazen önemli insanlar ortasında uyuklarken ve içimdeki cesur "ben" i aradığımda Hiç tanımadığım bir korkak koşar gelir Sarmak için iskeletimi Binlerce harika temkinle
Saygın bir evi alevler sardığında Çağırdığım itfaiyeci
Döner aniden bir kundakçıya. Ümitsiz bir vakayım ben Nasıl seçeceğim kendimi Bu kalabalığın içinden...
Nasıl yerleştireceğim kendimi yerli yerine? Okuduğum bütün kitaplar Göz kamaştıran, kendinden her zaman emin olan kahramanları yüceltir. Hasedimden çatlarım, Rüzgar ve kurşunların kol gezdiği filmlerde Atlıları kıskanırım Atlara saygı duyarım.
Ne zaman gözüpek kişiliğimi yüzeye çağırsam Eski uyuşuk benliğim çıkagelir İşte bu yüzden kim olduğumu bilemem ben.. Ya da kaç kişi olduğumu, olduğumuzu.
Bayılırdım eğer bir çan çalıp içime Çünkü asıl "ben" gerekiyorsa bana "Kendimi" kaybetmemeliyim.
Yazı yazdığımda yok olurum ben Döndüğümde, gitmiş olurum. Butün bunlar başkalarına da böyle oluyor mu merak ediyorum Onlar da benim kadar "çok" mu ? Kendilerine böyle geliyor mu bilmek isterim. Bunu bulguladığımda Öylesine çok şey öğreneceğim ki
Sorunlarımı anlatmak için onlara Coğrafyadan söz edeceğim.
İngilizce Sylvia Sur çevirisinden Türkçeye çeviren Eren Arcan
|
Birçoğuz Biz
Bir tekinde karar kılamam
Tam da yerli yerine yerleşti derken
Seçkin kişiler arasında, bazen,
Alevlere teslim olunca görkemli bir ev
Hasedimden ölürüm,
O capcanlı varlığımı çağırdığımda, ama,
Uzaklardayım ben, yazıp dururken.
|
Kalabalığız
Olduğum onca insandan, olduğumuz insanlardan,
birini bile bulamam: yiterler hepsi giysi altında, taşınırlar başka kente". Her şey hazırken Başka zamanlar uyuşurum Saygın bir ev tutuştuğunda, Okuduğum bütün kitaplar Fakat aradığımda atılgan birini Yazarken bunları uzaklardayım Pablo Neruda
|