Pablo Neruda
Başka kitaplarla hapsedilmek için yazmıyorum
ya da zambağın somutlaşmış çırakları için değil
gelip geçecekler için, gereksindikleri
ay, su, düzenin değişmez temelleri
ekmek, şarap, ve okullar, gitarlar ve el aletleri için.
Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim
Şöyle diyebilirim: "Gece yıldızlardaydı
Ve yıldızlar, maviydi, uzaklarda üşürler"
Gökte gece yelinin söylediği türküler
Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim
Hem sevdim, hem sevildim, ya da o böyle söyler
Bu gece gibi miydi kucağıma aldığım
Öptüm onu öptüm de üstümde sonsuz gökler
Hem sevdim, hem sevildim, ya da ben böyle derim
Sevmeden durulmayan iri, durgun bakışlı gözler
Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim
Duymak yitirdiğimi, ah daha neler neler
Geceyi duymak, onsuz daha ulu geceyi
Çimenlere düşen çiy yazdığım bu dizeler
Sevgim onu alakoymaya yetmediyse ne çıkar
Ve o benimle değil, yıldızlıdır geceler
Yürek zor katlanıyor onu yitirmelere
Bakışlar sanki onu bana getirecekler
Böyle gecelerdeydi ağaçlar beyaz olur
Artık ne ben öyleyim ne de eski geceler
Sesim ara rüzgarı ona ulaşmak için
Şimdi sevmiyorum ya, eskidendi sevmeler
Şimdi kimbilir kimin benim olduğu gibi
Sesi, aydınlık teni, sonsuz uzayan gözler
Sevmiyorum doğrudur, yürek bu hala sever
Sevmek kısa sürdüyse unutmak uzun sürer
Bu gece gibi miydi kollarıma almıştım
Yüreğimde bir burgu ah onu yitirmeler
Budur bana verdiği acıların en sonu
Sondur bu onun için yazacağım dizeler
|
Sonlanış
Matilde, yıllar ya da günler
uykuda, ateşte,
burada ya da orada,
enjektörlerle
kırılmış bir omurgada,
kanamak gerçek kanı,
uyanmak belki
ya da göçüp gitmek,
sona ermek yavaşça:
hastane yatakları, yabancı pencereler,
suskun beyaz önlükler,
ayaklardaki hantallık.
Ondan sonra bu yolculuklar
ve benim denizimde yeniden:
başın yastıkta,
uçan ellerin
ışıkta, benim ışığımda,
toprağımın üstünde.
Öyle güzeldi ki yaşamak,
yaşarken sen!
Dünya daha mavi ve topraksı
geceleri, uyuduğumda,
o kadar büyük, senin ince, küçük ellerinde.
Pablo Neruda
Çeviren: İsmail Aksoy
"El Mar y Las Campanas"dan
Aşk Sonesi XVII
Tuzun gülü olmasaydın sevmezdim sen
ya da ateşi metheden karanfillerin oku:
Seviyorum seni belirgin, sevgisi gibi karanlık nesnelerin,
gizliden gizliye, gölge ile ruh arasında.
Seviyprum seni çiçek açmayan otlar gibi,
Taşır elbet içinde bir şeyler, gizlidir ışığı o çiçeklerin,
şükrederim aşkına, yaşar bedenimde gölgesi
inceden inceye bir koku tüten toprağın.
Nasıl olduğunu bilmeden seviyorum seni, ne zaman, nerede ?
Dolaysız seviyorum seni sorgusuz ve onursuz,
Böyle seviyorum seni, bilmeden başka bir davranış;
başka bir yolumuz var mı ki seninle benim,
böyle yakınken göğsümde benim olan ellerin,
böyle yakınken düşümle kapanmış gözlerin.
Pablo Neruda
|