Melekler Zamanı
Iris Murdoch


Anasayfaya
Eleştiri sayfasına

 

 
TOPLANTI TARİHİ  :
6.10.2004
İRDELENEN KİTAP:  Melekler Zamanı - Iris Murdoch
GRUP DEĞERLENDİRMESİ :  4.0


  Eren Arcan

Dramatik bir Roman - Melekler Zamanı
Eren Arcan

İnancını kaybeden Rahip Carel ve korku ile baskı altında tuttuğu ailesini konu alan Iris Murdock’ın “Melekler Zamanı” ağdalı bir Yunan trajedyası kadar dramatik bir yapıya sahip sanki.  Kesif bir sis içindeki Londra, konunun karamsarlığına uygun bir mekan oluşturuyor. 

Dostoyevski’nin “Tanrı yoksa Günah yoktur – Tanrı yoksa Erdem’ yoktur” savına  paralel olarak  Papaz Carel,  inaçsızlığını, “Benim görevim papaz olmaktır.  Eğer Tanrı yoksa benim görevim “Olmayan” Tanrının” papazlığını yapmaktır.  “ der.  

Solipsism – “tekbencilik” ve nihilizm – “hiççilik”  kuramlarına dayandırılan kitapta münkir papaz Carel,  Nietzsche söylemleri içinde.  “Yalnızca kudret vardır ve kudretin mucizesi.  Yalnızca “kaza” vardır ve kazanın dehşeti.  Ve ortada yalnızca bu varsa “Tanrı” yok demektir.  Filozofların söylediği o tekil iyilik te yanılsama ve yalandan ibarettir.”  sözlerindeki “kudretin mucizesi” dizini ile  Iris Murdoch Nietzsche’ye, “tekil iyilik” kavramı ile Platon’a gönderme yapmaktadır.  

Tanrı’nın yokluğu kabul edildiğinde, insanı suçluluk duygusu ile yerindirecek, sevap  düşüncesi ile ödüllendirecek bir varlık olmayacağına göre insan artık bir varoluşçu özgürlük içinde olacaktır.  Ama insanoğlu bu varoluşçu özgürlükten de mutlu değildir.  Carel “Tanrı hiç değilse bizim iyi diyebileceğimiz bir şeyin adıydı....”   der.

 “İyi’nin iyi olabilmesi için koşulsuz, ödülsüz ve amaçsız bir iyi olması gerekir.  Şimdi bu ad bile yok oldu, ruhsal yaşam darmadağın.  Sayısız ruhların çekim gücünü engelleyebilecek hiç bir şey kalmadı artık.”   diyen Carel artık Tanrının yalnızca düşünceden ibaret kaldığını ve meleklerini serbest bıraktığını söyler.  “Ve melekler korkunçtur..  Yönetilen mülkler ve yöneten güçler vardır.   Melekler Tanrının düşünceleridir. “

Ağabeyi Marcus’un “iyilik var, sen ne dersen de, ahlak düzeni. manevi değerler var, bunlar ortadan kalkmadı daha, etkileri de önemli, başkalarını düşünüp esirgememiz...” yolundaki karşı çıkışlarına rağmen  Tanrısız dinin papazı Carel “Ayin yaptığım sırada Tanrı benim..” der.  Gerçi artık yargıç yoktur ama gene de evrenin ulu güçleri tarafından cezaya çarptırılacağından da emindir.  Ve Carel kendi inançsızlığı içinde yokolur gider.  Onun gidişiyle Londra’nın kesif sisi de aydınlığa dönüşür.

Ben kitabı fazla “siyah / beyaz”, fazla dramatik buldum.  Umarsız, sert, gizemli bir gotik atmosferinde yazılmış sanki.  Efendisine “köle olan” hizmetçi Pattie,  bilinemeyen bir hastalığı nedeniyle odasından dışarı çıkamayan, özgürlüğünü yitirmiş, mahkum güzel Elizabeth,  Carel ve Elizabeth  arasındaki ensest ilişki ve aslında Elizabeth’in Carel’in yeğeni değil kızı olması hep aynı dramatik ögeleri içeriyor.  

Ayrıca Papaz Carel tiplemesi bana Karamazov Kardeşlerin Svidrigalov’un söylemlerini  çağrıştırdı.  Ancak  karşıt savların Dostoyevski’de ustaca ortaya konmasına  karşın  bence Murdoch’ta tez ve antitez  net bir şekilde savunulamıyor.

Bir de  kitap okuyucuya soluk alacak alan bırakmıyor.  Her şey net ve kesin.  Sonuç ta öyle.  .  Kitabın net ve temiz bir şekilde sonlandırılmış.    Sanki bir Yunan trajedyasında “kızın günahkar babasını cezalandırması” ile adalet yerini bulmuş !

Linkler :


"Anything Goes" - Walter Allen - New York Times Eleştirisi http://www.nytimes.com/books/98/12/20/specials/murdoch-angels.html
"A Fairly Honorable Defeat" - Tammy Grimshaw  http://www.litencyc.com/php/sworks.php?rec=true&UID=10015
Biyografi http://www.kirjasto.sci.fi/calendar.htm
Alzheimer http://www.dementia.stir.ac.uk/iris/openday.htm
IRIS MURDOCH ON THE GOOD, GOD AND RELIGION http://www.ul.ie/~philos/vol4/murdoch.html
The Time of The Angels  http://www.litencyc.com/php/sworks.php?rec=true&UID=10025

Başa Dön